15 Temmuz hain darbe girişiminin ardından FETÖ'ye yönelik yürütülen soruşturmalar kapsamında, Milli İstihbarat Teşkilatına (MİT) sızan örgüt üyeleri de deşifre olmuştu. Bu kapsamda, örgütün gizli haberleşme programı ByLock kullandığı tespit edilen MİT çalışanı Sefa Yunus Cihangir, FETÖ terör örgütü üyeliği ve siyasal ve askeri casusluk suçlarından gözaltına alınmıştı. Hakkında verilen beraat kararı ise Yargıtay tarafından bozuldu.
Olayın Geçmişi
Yakalandıktan sonra etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak isteyen örgüt üyesi Cihangir, 2013 yılında Maliye Bakanlığı'nda çalışırken örgüt evinde kaldığını, MİT Başkanlığı sınavlarına girip kazanmasının ardından göreve başladığını, 2014 yılı ortalarında aday memur olarak Hakkari iline tayini çıktığını anlatmıştı. Örgüt evine giderek Bylock programını yüklediğini de itiraf eden sanık, 2015 yılı Şubat ayında asaleti tasdik olmadığı için kurum ile ilişkisi kesildiğini, 2017 yılı Ekim ayına kadar örgütün kullanmış olduğu kriptolu internet tabanlı facebook görünümlü bir program üzerinden örgütle irtibatının devam ettiği, işsiz olduğu dönemde örgütün kendisine para verdiğini söylemişti.
Etkin Pişmanlık İtirafı
Cihangir, ifadesinde şunları belirtmişti:
- 2013 yılında Maliye Bakanlığı'nda çalışırken örgüt evinde kaldım.
- MİT sınavlarını kazandıktan sonra göreve başladım.
- 2014'te Hakkari'ye tayinim çıktı.
- Örgüt evinde ByLock yükledim.
- 2015'te ilişkim kesildi.
- 2017'ye kadar örgütle irtibatım sürdü.
- İşsizken örgüt bana para verdi.
Yargıtay'dan Beklenen Karar
Yargıtay'ın bu kararı, MİT gibi stratejik öneme sahip kurumlara sızan FETÖ üyelerine karşı yürütülen mücadelede önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Casusluk suçlamasıyla yargılanan ve beraat eden bir sanık hakkında verilen bu bozma kararı, benzer davalara emsal teşkil edebilir. Yargıtay'ın bu kararı ile birlikte, MİT'in içindeki FETÖ yapılanmasına yönelik soruşturmaların daha da derinleşmesi ve etkinleşmesi bekleniyor. Bu durum, devletin kritik kurumlarının FETÖ ve benzeri örgütlerden temizlenmesi sürecine büyük katkı sağlayacaktır. MİT'in ve diğer devlet kurumlarının güvenliği, Türkiye'nin ulusal güvenliği açısından hayati öneme sahiptir.