06 Mayıs 2025 Salı

Baba Katliamı: Mezar Taşları Yürekleri Dağladı!

Hatay'ın İskenderun ilçesinde yaşanan bir aile trajedisi, tüm Türkiye'yi yasa boğdu. 2004 yılında babaları tarafından katledilen Mutlu ve Barış kardeşlerin mezar taşlarına yazılan sözler, okuyanların yüreklerini dağladı. Bu acı olay, aile içi şiddetin ve cinnetin nelere yol açabileceğini bir kez daha gözler önüne serdi.

Mezar Taşlarındaki Feryat

İskenderun Asri Mezarlığı'nda yan yana yatan Mutlu ve Barış kardeşlerin mezar taşları, ziyaretçilerin hüzünlenmesine neden oluyor. 19 yaşındaki Barış'ın mezar taşında şu sözler yer alıyor: "Artık yatacak yerim var. Bu dünya olsun sana da dar. Analar gününde nasıl kıydın bize, acımadın mı gençliğimize." Bu sözler, Barış'ın genç yaşta hayattan koparılışının acısını ve babasına olan sitemini dile getiriyor.

15 yaşındaki Mutlu'nun mezar taşında ise şu satırlar yazılı: "Dağlar duman aman aman. Bu dünyadan göçüp gittim, kardeşlerim anam. Bakın ağlamayın arkamdan emi yalnız değilim abim var bekleyenim var." Mutlu'nun bu sözleri, ölümün soğuk yüzünü ve kardeşine duyduğu özlemi yansıtıyor. İki kardeşin mezar taşlarındaki bu feryatlar, olayın vahametini bir kez daha ortaya koyuyor.

Olayın Arka Planı

Olay, 2004 yılında Selçuk Tengioğlu'nun cinnet geçirmesi sonucu yaşandı. Tengioğlu, tabancayla çocukları Mutlu ve Barış'ı öldürdükten sonra intihar girişiminde bulundu. Bu трагедия, İskenderun'da büyük bir şok etkisi yarattı ve uzun süre hafızalardan silinmedi. Olayın ardından Tengioğlu'nun psikolojik sorunları olduğu ve aile içi şiddet uyguladığı iddiaları ortaya atıldı.

Aile İçi Şiddete Karşı Farkındalık

Bu трагедия, aile içi şiddetin ne denli yıkıcı sonuçlara yol açabileceğini gösteren acı bir örnek. Aile içi şiddet, sadece fiziksel değil, psikolojik ve ekonomik boyutları da olan karmaşık bir sorun. Bu sorunla mücadele etmek için toplumun tüm kesimlerinin bilinçlenmesi ve sorumluluk alması gerekiyor. Aile içi şiddet mağdurlarına destek olmak, onları cesaretlendirmek ve gerekli yardımı sağlamak hayati önem taşıyor.

Unutmayalım ki, her çocuk güvenli ve sevgi dolu bir aile ortamında büyümeyi hak ediyor. Bu tür трагедийlerin bir daha yaşanmaması için hep birlikte çalışmalı, aile içi şiddete karşı sıfır tolerans göstermeliyiz.

İlgili Haberler