Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, İstanbul'da yaşanan son depremi önceden tahmin etmesiyle dikkatleri üzerine çekmişti. Üşümezsoy, katıldığı bir televizyon programında Marmara Denizi tabanını çok iyi bildiğini belirterek, bazı illerimiz için yeni deprem uyarılarında bulundu. Peki, Üşümezsoy'un işaret ettiği o 3 il hangisi ve bu uyarıların ardındaki bilimsel dayanak ne?
Marmara'da Tehlike Devam Ediyor Mu?
Şener Üşümezsoy, Marmara Denizi'ndeki fay hatları ve deprem riski üzerine yaptığı çalışmalarla tanınıyor. Televizyon programında yaptığı açıklamada, Marmara Denizi tabanının detaylı haritasına sahip olduğunu ve bu bilgilerin deprem tahminlerinde kritik rol oynadığını vurguladı. Üşümezsoy'un, İstanbul depremini önceden bilmesi, bu konudaki uzmanlığına olan güveni artırıyor. Peki, Marmara Bölgesi'nde yaşayanlar için tehlike hala geçmiş değil mi? Uzmanlar bu soruya ne cevap veriyor?
Üşümezsoy'un açıklamaları şu şekildeydi:
"Marmara Denizi'nin tabanını çok iyi biliyorum. Fay hatlarının nasıl hareket ettiğini, hangi bölgelerde gerilim biriktiğini tespit edebiliyorum. Bu bilgiler ışığında, belirli bölgelerde deprem riskinin arttığını söyleyebilirim."
Üşümezsoy'un Uyardığı O 3 İl Hangisi?
Üşümezsoy'un deprem riski taşıdığını belirttiği 3 il merak konusu oldu. Bu iller ve risk nedenleri şöyle sıralanıyor:
- Tekirdağ: Marmara Denizi'ne kıyısı olması ve aktif fay hatlarına yakınlığı nedeniyle risk altında.
- Balıkesir: Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın etkisi altında bulunması ve geçmişte yaşanan depremler nedeniyle riskli bölge olarak değerlendiriliyor.
- Çanakkale: Hem Marmara Denizi'ne kıyısı olması hem de fay hatlarına yakınlığı nedeniyle deprem riski taşıyor.
Bu illerde yaşayan vatandaşların deprem konusunda bilinçli olması ve gerekli önlemleri alması büyük önem taşıyor. Deprem çantası hazırlamak, binaların sağlamlığını kontrol ettirmek ve deprem anında yapılması gerekenleri öğrenmek, olası bir felaketin etkilerini azaltmaya yardımcı olabilir.
Deprem Gerçeği ve Alınması Gereken Önlemler
Türkiye, deprem kuşağında yer alan bir ülke olduğu için deprem gerçeğiyle yaşamayı öğrenmek zorundayız. Uzmanların uyarılarını dikkate alarak, bireysel ve toplumsal olarak depreme hazırlıklı olmalıyız. Binaların depreme dayanıklı hale getirilmesi, kaçış yollarının belirlenmesi ve düzenli olarak deprem tatbikatları yapılması, olası bir felakette hayat kurtarabilir. Unutmayalım ki, deprem değil, dayanıksız binalar öldürür.
Prof. Dr. Şener Üşümezsoy'un uyarıları, deprem gerçeğini bir kez daha hatırlatıyor. Tekirdağ, Balıkesir ve Çanakkale illerinde yaşayan vatandaşların bu uyarıları dikkate alarak gerekli önlemleri alması, olası bir depremde can ve mal kayıplarını en aza indirmeye yardımcı olacaktır. Depremle yaşamayı öğrenmek ve hazırlıklı olmak, hepimizin sorumluluğundadır.
