Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB),piyasaları sarsan bir kararla yabancı para mevduatları için zorunlu karşılık oranlarını tüm vadelerde 200 baz puan artırdığını duyurdu. Bu beklenmedik hamle, Türk Lirası'na (TL) geçişi teşvik etme amacı taşıyor. Peki bu karar, piyasaları nasıl etkileyecek?

TCMB'nin Döviz Karşılığı Adımı Ne Anlama Geliyor?

TCMB'nin sosyal medya hesabından yapılan açıklamaya göre, bu düzenleme TL'ye geçişi desteklemek amacıyla makroihtiyati çerçevede yapıldı. İşte yapılan değişikliklerin tamamı:

• Yabancı para mevduatlara yönelik tüm vadelerde zorunlu karşılık oranları 200 baz puan artırıldı.
• Yurt içi yerleşiklerle yapılan, 1 yıla kadar vadeli yabancı para cinsi repo işlemlerinde sağlanan fonlar için zorunlu karşılık oranı 400 baz puan artırıldı; ayrıca hesaplama yöntemi değiştirildi.
• Tüzel kişi TL mevduat oranı yüzde 60’ın altında kalan bankalar için, bu oranı her ay 0,3 puan artırma hedefi getirildi.
• TL mevduatlar için tesis edilen zorunlu karşılıklara uygulanan faiz veya telafi oranı, TCMB ağırlıklı ortalama fonlama maliyetinin yüzde 84’ünden yüzde 86’sına çıkarıldı.
• Hazine ve Maliye Bakanlığı kararıyla, İhracat Genelgesi’nde yapılan değişiklik doğrultusunda, ihracat bedellerinin TCMB’ye satışında asgari oran 31 Temmuz 2025’e kadar yüzde 35 olarak belirlendi.
• Firmaların döviz gelirlerinin TL’ye dönüşümünü teşvik kapsamında uygulanan döviz dönüşüm desteği oranı da 31 Temmuz 2025’e kadar yüzde 3’e çıkarıldı.

Piyasalar Bu Karara Nasıl Tepki Verecek?

Bu kararın ardından piyasaların nasıl tepki vereceği merak konusu. Uzmanlar, döviz kurlarında dalgalanma olabileceğini ve TL mevduatlara olan talebin artabileceğini öngörüyor. Özellikle, tüzel kişilerin TL mevduat oranlarını artırma hedefi, bankaları bu yönde teşvik edecektir. Ancak, döviz piyasasının bu hamleye nasıl adapte olacağı yakından takip edilecek.

Bu kararın, enflasyonla mücadele ve TL'nin istikrarı açısından önemli bir adım olduğu düşünülüyor. TCMB'nin bu hamlesiyle, döviz talebini azaltarak TL'nin değerini koruma ve enflasyonu kontrol altında tutma hedeflendiği açıkça görülüyor. Ancak, kararın uzun vadeli etkileri ve piyasalardaki yansımaları zamanla daha net anlaşılacak.