İsrail'de Gazze'de sağlanan ateşkes ve Türk bayraklı yardım ekiplerinin bölgeye gitmesi büyük yankı uyandırdı. İsrailli yayın organı The Times of Israel'de Ariel Harkham imzalı bir köşe yazısı yayınlandı. "Gazze'deki Türk Tuzağı" başlıklı yazıda, Başbakan Netanyahu'nun Gazze politikası sert bir şekilde eleştirildi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın hamlelerinin İsrail'in stratejik varlığını tehdit ettiği vurgulandı.

Türkiye'nin Gazze'deki Varlığı İsrail'i Neden Rahatsız Ediyor?

Gazze Barış Anlaşması sonrası bölgede kurulan görev gücünde Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) her türlü göreve hazır olduğunu duyurması, İsrail'de endişe yarattı. Yazar, Gazze'de Türk bayrağının varlığını "İsrail için felaket bir stratejik hata" olarak nitelendiriyor ve bu durumu "İsrail için yeni bir cephe açmak" şeklinde değerlendiriyor.

İsrailli analist Harkham, Türkiye'yi Gazze'ye getirdiği için Netanyahu'yu eleştirerek şu ifadeleri kullandı:

"Tam olarak bakıldığında -1.200 katledilen, kaçırılanlar ve aileleri, 917 İsrail Savunma Kuvvetleri askerinin kutsal fedakarlığı ve İsrail'in en uzun savaşının iki yılında harcanan milyarlar- Gazze'de Türk bayraklarının dalgalanması, tam anlamıyla felaket niteliğinde bir stratejik başarısızlıktır. Başbakan'ı bu düzenlemeye kim zorladı veya ikna ettiyse sorumluluk ona aittir, ancak nihayetinde sorumluluk Pandora'nın kutusunu açan kişiye aittir. Hamas ve İslamcı destekçileriyle ittifak kurmuş, açıkça düşman bir Türkiye'nin İsrail'in güney sınırına yerleşmesine izin vermek, bir ateş çemberini, hatta daha da tehlikeli bir ateş çemberiyle değiştirmek anlamına gelir. En amatör gözlemci bile, bunun Erdoğan ve cihatçı müttefikleri için açtığı binlerce fitne kapısını görebilir."

Yazar, Türkiye'nin İsrail karşıtlığının artık "basit bir blöf gibi görünmediği" korkusunu dile getiriyor ve Türkiye'nin İsrail'in sınırında kalıcı bir unsur haline gelmesini engellemek gerektiğini vurguluyor.

"İran Yerine Türkiye'nin Gelmesi Büyük Zarar"

Harkham, İsrail'in taktiksel başarılarına rağmen stratejik olarak tökezlediğini belirtiyor ve şunları ekliyor:

"Netanyahu, Gazze için savaş sonrası vizyonunu milletten gizledi. Trump'ın barış planı altında ortaya çıkanlar, çözümden ziyade bir kabus gibi görünüyor; İran nüfuzunun yerine Türkiye nüfuzunu getiriyor, cihatçı tehdidi ortadan kaldırmak yerine yeni bir patronun yönetiminde mutasyona uğratıyor. Zarar çoktan verildi. Şimdiki acil soru, İsrail'in ne kadar çabuk ve ne kadar az zararla rotasını değiştirebileceği ve Türkiye'nin güney sınırında kalıcı bir unsur haline gelmesini ne kadar engelleyebileceğidir."

İsrail'in Gazze'deki durumu ve Türkiye'nin bölgedeki rolü, İsrail iç siyasetinde büyük tartışmalara yol açmaya devam ediyor. Netanyahu hükümetinin politikaları, hem içerde hem de dışarda eleştirilerin odağında yer alıyor. Türkiye'nin bölgedeki varlığı ise İsrail için bir tehdit olarak algılanıyor ve bu durum, gelecekteki ilişkileri şekillendirecek önemli bir faktör olarak öne çıkıyor.