İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun eski Savunma Bakanı Yoav Gallant ve Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi'yi görevden alma nedenine ilişkin olduğu iddia edilen bir ses kaydı basına sızdı. Kayıtta, Netanyahu'nun, Ultra Ortodoks (Haredi) öğrencilerin askerlik muafiyetine karşı çıktıkları için bu iki ismi görevden aldığı belirtiliyor. Bu durum, Tel Aviv yönetimindeki derin çatlakları gözler önüne sererken, Netanyahu'nun politik hesaplarla aldığı bu kararın yankıları sürüyor.

Netanyahu'nun Ses Kaydı Ortalığı Karıştırdı

Sızdırılan ses kaydının içeriği, İsrail kamuoyunda büyük bir tartışma başlattı. Kayıtta, Netanyahu'nun şu ifadeleri kullandığı iddia ediliyor: "Onlar benim kararlarımı sorguladılar, Haredi öğrencilerin askerlik muafiyetine karşı çıktılar. Benim için bu kabul edilemez." Bu sözler, Netanyahu'nun siyasi çıkarlarını her şeyin üstünde tuttuğu ve bu uğurda ülke çıkarlarını dahi göz ardı edebileceği yönünde eleştirilere neden oldu.

Ultra Ortodoks (Haredi) Öğrencilerin Askerlik Muafiyeti Nedir?

Ultra Ortodoks Yahudiler, İsrail nüfusunun önemli bir bölümünü oluşturuyor. Bu topluluğa mensup erkeklerin çoğu, dini eğitimlerine yoğunlaşmak amacıyla askerlik hizmetinden muaf tutuluyor. Bu durum, İsrail toplumunda uzun yıllardır tartışma konusu olan bir konu. Birçok İsrailli, bu muafiyetin adaletsiz olduğunu ve herkesin ülke savunmasına katkıda bulunması gerektiğini savunuyor. Ancak, Ultra Ortodoks partiler, bu muafiyetin korunması için büyük bir baskı uyguluyor.

Netanyahu'nun Geleceği Ne Olacak?

Sızdırılan bu ses kaydı, Netanyahu'nun siyasi geleceği açısından büyük bir tehdit oluşturuyor. Muhalefet partileri, Netanyahu'nun istifasını talep ederken, koalisyon ortakları da bu durumdan rahatsızlık duyuyor. Netanyahu'nun bu krizi nasıl yöneteceği ve siyasi kariyerini nasıl sürdüreceği merak konusu.

Netanyahu'nun bu politik manevrası, İsrail siyasetinde uzun sürecek etkiler bırakacak gibi görünüyor. Bu durum, sadece İsrail iç siyasetini değil, aynı zamanda bölgesel ilişkileri de etkileyebilir. Önümüzdeki günlerde yaşanacak gelişmeler, Netanyahu'nun ve İsrail'in geleceği açısından kritik öneme sahip olacak.