Mülteci Krizi Alarmı! Dünyada Her 67 Kişiden Biri Evsiz
Gündem

Mülteci Krizi Alarmı! Dünyada Her 67 Kişiden Biri Evsiz


20 June 20255 dk okuma11 görüntülenmeSon güncelleme: 02 July 2025

Dünya Mülteciler Günü'nde, savaşlar, baskılar ve iklim krizi nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kalan milyonların yaşadığı zorluklara dikkat çekiliyor. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği'nin (UNHCR) raporuna göre, dünya genelinde zorla yerinden edilen insan sayısı 123 milyona ulaştı. Bu durum, uluslararası toplum için büyük bir sınav teşkil ediyor.

Mülteci Krizinin Nedenleri ve Sonuçları

Sudan'dan Suriye'ye, Afganistan'dan Myanmar'a, Ukrayna'dan Gazze'ye uzanan çoklu krizler, mülteci koruma rejimini zorlarken, insani yardım bütçeleri de azalıyor. Hayata Destek Derneği, bu durumu "insanlığın ağır bir sınavı" olarak değerlendiriyor ve Ortadoğu'daki gerilimlerin yeni bir mülteci krizini tetikleyebileceği uyarısında bulunuyor.

İran'a yönelik saldırıların ardından birçok kişinin başkentten ayrıldığı ve komşu ülkelere göç hareketlerinin başladığı belirtiliyor. Gazze'de ise sivillerin tahliye edilememesi ve insani koridorların engellenmesi, koruma sistemindeki eksiklikleri gözler önüne seriyor.

Türkiye'deki Mülteci Durumu

Hayata Destek Derneği İletişim Yöneticisi Çiğdem Usta Güner'in aktarımına göre, Türkiye, dünyada en fazla mülteci ve sığınmacıya ev sahipliği yapan ülke konumunda. Ülkede yaklaşık 3.5 milyon zorla yerinden edilmiş kişi yaşıyor. Bu nüfusun büyük çoğunluğunu, 2014'ten beri Geçici Koruma Statüsü altında bulunan 2.7 milyon Suriyeli oluşturuyor. Ayrıca Afganistan, İran, Irak ve Somali gibi ülkelerden gelen 222 binin üzerinde kişi de Türkiye'de sığınma arayışında.

Türkiye'nin 1951 Cenevre Sözleşmesi ve 1967 Protokolü’ne taraf olmasına rağmen, coğrafi sınırlamayı koruyan tek ülke olduğunu belirten Güner, "Bu nedenle Avrupa dışından gelen sığınmacılara kalıcı mülteci statüsü tanımıyor. Suriyeliler için uygulanan Geçici Koruma Statüsü, temel hizmetlere sınırlı erişim sağlasa da uzun vadeli güvence sunmuyor. Afganistan gibi ülkelerden gelen sığınmacılar ise artan sınır dışı uygulamaları ve statü iptalleri ile karşı karşıya kalıyor. Bu durum, Türkiye’nin uluslararası hukuktan doğan 'geri göndermeme' yükümlülüğünü riske atıyor" uyarısında bulunuyor.

Uluslararası Topluma Çağrı

Hayata Destek Derneği, mülteciler için uluslararası koruma rejiminin işletilmesinden yakınarak, siyasi engellerin hukuki engellerden daha belirleyici olduğunu vurguluyor. Dernek, 20 yıldır afetlerden etkilenen ve yerinden edilmiş bireylerin temel haklara erişimi için çalışıyor ve şu çağrıyı yapıyor:

  • Sığınma hakkı siyasetin değil insanlığın meselesidir.
  • Uluslararası toplum, geri göndermeme ilkesine bağlı kalmalıdır.
  • Geçici çözümler kalıcı belirsizlik yaratır.
  • Türkiye’de ve dünyada mülteciler için uzun vadeli, hak temelli çözümler geliştirilmelidir.
  • İnsani yardım bütçeleri artırılmalı, ev sahibi toplumlarla dayanışma büyütülmelidir.
  • Gazze ve diğer yüksek riskli bölgelerde insani koridorlar derhal açılmalı, sivillerin tahliyesi sağlanmalıdır.

Dünya Mülteciler Günü vesilesiyle Hayata Destek Derneği, toplumların dayanışmasının insan haklarının temel taşı olduğunu vurgulayarak, mültecilere ve sığınmacılara yalnızca bir gün değil, her gün destek olmaya davet ediyor.