Kürtçe Tosca Operası: Türkiye'de Neden Sahnelenemiyor?
Gündem

Kürtçe Tosca Operası: Türkiye'de Neden Sahnelenemiyor?


26 May 20255 dk okuma23 görüntülenmeSon güncelleme: 28 June 2025

Türkiye'de Kürtçe sanatın önündeki engeller ve barış arayışları, ilk Kürtçe opera Tosca'nın hikayesi üzerinden yeniden gündeme geliyor. Peki, bu opera neden Türkiye'de sahnelenemiyor? Bu sorunun cevabı, ülkenin yakın tarihine ve Kürt meselesine dair önemli ipuçları barındırıyor.

Tosca'nın Kürtçe Yolculuğu

1914'te Mustafa Kemal'in Sofya'da izlediği Tosca operası, 1934'te ilk Türk operası Özsoy'a ilham kaynağı olmuştu. Yıllar sonra, 2019'da ise Puccini'nin Tosca'sı, RAST Tiyatrosu, Amed Şehir Tiyatrosu ve Teatra Jiyana Nû iş birliği ile Kürtçe olarak sahnelenmek üzere yola çıktı. Ancak bu yolculuk, siyasi baskılar ve engellemelerle dolu olacaktı.

  • Ardaşes Agoşyan, Ermeni olduğu için kadro alamayınca konservatuvardan istifa ederek Amsterdam'a yerleşti.
  • Kawa Nemir, James Joyce'un Ulysses'ini Kürtçeye çevirirken, Türkiye'deki baskılar nedeniyle Hollanda'ya taşınmak zorunda kaldı.
  • Operanın provaları Diyarbakır'da başlamışken, belediyeye kayyım atanmasıyla salonlara el konuldu.

Tüm bu zorluklara rağmen, ekip yılmadan çalıştı ve Tosca, 25 Ekim 2019'da Amsterdam'da sahnelendi. Ancak opera, Türkiye'de kendi topraklarında seyirciyle buluşamadı.

Sırrı Süreyya Önder'in Mirası ve Barış Umudu

2025 yılına gelindiğinde, Türkiye'deki siyasi atmosfer daha da gerginleşmişti. Kayyımlar atanmış, seçilmiş belediye başkanları görevden alınmıştı. Tam da bu sırada, Sırrı Süreyya Önder, Pervin Buldan ve Ahmet Türk'ten oluşan bir heyet, barış görüşmeleri yürütüyordu. Ancak Önder'in ani ölümü, barış umutlarını gölgede bıraktı.

Önder'in ölümünden sonra ortaya çıkan bir sır, aslında Kürtçe Tosca'nın hikayesiyle de bağlantılıydı. Önder, Netflix'te yayınlanan Bir Cumhuriyet Şarkısı'nın senaryosunu yazmıştı. Ancak filmde, asimilasyon politikalarına ve Kürtlerin yaşadığı sorunlara dair hiçbir şey yoktu. Önder, bu sırrı Özgür Özel'e fısıldayarak, ölümünden sonra bilinmesini istemişti. Belki de Önder, bu sırrın açıklanmasıyla birlikte başka sırların, Kürtçe Tosca'nın hikayesinin de paylaşılacağını umuyordu.

Son Söz

Bugün, Kürtçe Tosca operası hala Türkiye'de sahnelenemiyor. Salonlarımıza el konuldu diyen yönetmen Celil Toksöz'ün sözleri hala kulaklarımızda çınlıyor. Ancak barışa olan inancımızı kaybetmemeliyiz. Bu ülkeye barış gelecekse, o aradaki 105 yılda neler olduğunu konuşarak, Kürtçe Tosca'nın neden Van'da, Mardin'de, Batman'da sahnelenemediğini konuşarak gelecek. Sırrı Süreyya Önder'in bıraktığı sırrı bir de buradan görmeliyiz.

Unutmayalım ki, sanatın ve kültürün dili, farklılıkları aşmanın ve ortak bir gelecek inşa etmenin en güçlü araçlarından biridir. Kürtçe Tosca'nın hikayesi, bu gerçeği bir kez daha hatırlatıyor.