İstanbul'da yaşanan son depremler komşu ülke Yunanistan'da da yankı uyandırdı. Yunan sismolog Kostas Papazachos, İstanbul'daki deprem riskiyle ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Papazachos, Marmara fayının büyüklüğüne ve potansiyel tehlikesine dikkat çekerek, önümüzdeki yıllarda büyük bir deprem beklendiğini ifade etti.
Marmara Fayı: Büyük Tehdit
OPEN TV'ye konuşan Kostas Papazachos, Marmara fayının İstanbul için oluşturduğu tehdidi şu sözlerle dile getirdi:
"Fay çok büyük, İstanbul'a çok yakın ve zor bir geçmişi var. Son 300 yılda, bölgede eşi benzeri görülmemiş hasarlara yol açan çok büyük depremler meydana getirmedi. Önümüzdeki 5-10 yıl içinde böyle bir depremin olması gerektiğini öngören bir dizi model var. Bu çok tehlikeli ve büyük bir depremin çok ağır sonuçları olacaktır."
Papazachos, İstanbul'un büyük bir kent merkezi olmasının durumu daha da endişe verici hale getirdiğini vurguladı. Gelecekteki bir depremin 7 Richter ölçeğine yakın olacağını belirten sismolog, "7'lerin bu fay üzerindeki tipik depremler olduğunu" söyledi.
Yunanistan Etkilenecek mi?
Sismolog, Yunanistan'ın olası bir İstanbul depreminden ne kadar etkileneceği konusunda da değerlendirmelerde bulundu:
"Marmara bölgesinde büyük depremler olduğunda, 1999'da olduğu gibi, genellikle önümüzdeki 5 yıl 10 yıl kuzey Yunan bölgesinde biraz daha fazla yük olur. Hatırlayın 1999'da önümüzdeki dönemde çok ağır bir hava yaşayacağımızı biliyorduk."
Yunanistan Depremle Mücadele Kurumu (OASP) Başkanı Efthimios Lekkas ise İstanbul'daki 6.2 büyüklüğündeki depremin Yunanistan'daki tektonik yapıları harekete geçirmeyeceğini tahmin ediyor. ERT'ye konuşan Lekkas, “Bu depremin Yunanistan'daki tektonik yapıları harekete geçirmesi beklenmiyor, tabii ki daha büyük büyüklüklere ulaşmazsak, bu durumda Yunan bölgesinin ne kadar etkilendiğini görmek için değerlendirmemizi gözden geçireceğiz” dedi.
İstanbul İçin Acil Önlemler Şart
Yunan sismologların uyarıları, İstanbul'da deprem hazırlıklarının ne kadar kritik olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. İstanbul'un depreme dayanıklı hale getirilmesi, halkın bilinçlendirilmesi ve acil durum planlarının hazırlanması hayati önem taşıyor. Uzmanlar, özellikle riskli bölgelerdeki yapıların güçlendirilmesi veya yenilenmesi gerektiğini vurguluyor. Ayrıca, deprem anında yapılması gerekenler konusunda düzenli eğitimler verilmesi ve tatbikatlar yapılması, olası can kayıplarının önüne geçebilir.