İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun bir otelde gerçekleştirdiği toplantı öncesinde kameraları kapattırması büyük yankı uyandırdı. Bu durum, akıllara çeşitli soru işaretleri getirirken, İmamoğlu'nun bu kararı neden aldığı merak konusu oldu. Siyasi kulislerde ve kamuoyunda geniş yankı bulan bu olay, beraberinde yolsuzluk iddialarını da gündeme getirdi.
Kamera Skandalının Perde Arkası
İddialara göre, İmamoğlu'nun "çekirdek kadrosuyla" yaptığı toplantı öncesinde otel kameralarının kapatılması talimatını vermesi, toplantının içeriği hakkında şüpheler uyandırdı. Bu durum, akıllara "İstanbul'u yöneten biri, kimden neyi saklıyor?" sorusunu getirdi. İmamoğlu'nun bu tavrı, sanki gizli bir operasyon yürütülüyormuş izlenimi yarattı.
Peki, bu kararın arkasında yatan sebepler neler olabilir? İşte akıllara gelen bazı ihtimaller:
- Yolsuzluk iddialarını örtbas etme çabası
- Usulsüz ihalelerle ilgili gizli görüşmeler
- Gelecek seçim stratejileri üzerine yapılan planlar
Yolsuzluk İddiaları ve Soruşturma
İmamoğlu'nun geçmiş dönemdeki icraatları da bu olayla birlikte yeniden gündeme geldi. Beylikdüzü'ndeki usulsüz ihaleler, parayla satın alınan makamlar ve intihara sürüklenenler gibi iddialar, İmamoğlu'nun siyasi kariyerine gölge düşürüyor. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın "İmamoğlu suç örgütü" soruşturması başlatması ise bu iddiaların ciddiyetini gözler önüne seriyor.
Bu soruşturma kapsamında, İmamoğlu'nun yakın çevresindeki isimlerin de mercek altına alındığı belirtiliyor. "Kafa koparan" Fatih Keleş, yüzde 7'ci Ertan Yıldız, "balya balya para" taşıyan Tuncay Yılmaz ve "kasacı" adamları Adem Soytekin ve Hüseyin Köksal gibi isimlerin, İBB'deki çeşitli faaliyetlerde rol oynadığı iddia ediliyor.
FETÖ Taktiği mi?
Kameraların kapatılması, bazı kesimler tarafından FETÖ taktiği olarak değerlendiriliyor. "Görüntü yoksa suç yoktur!" anlayışıyla hareket edildiği iddia edilirken, bu durumun İmamoğlu'nun suç örgütüyle bağlantılı olduğu yönündeki şüpheleri artırdığı belirtiliyor. Oysa esas büyük skandalın henüz sahneye çıkmadığı, 560 milyarlık yolsuzluk iddialarının sadece buzdağının ucu olduğu ifade ediliyor.
Otel toplantısı, asıl büyük fırtınaya hazırlığın küçük bir provası olarak görülüyor. Kameralara bant çekme korkusu, yaklaşan felaketin itirafı olarak yorumlanıyor. İmamoğlu'nun normalde sabah akşam açıklama yapmasına rağmen bu konuda sessiz kalması ise dikkat çekiyor. Çünkü "Hele bir sor niye kapattım" diyecek cesareti olmadığı düşünülüyor.
Sonuç olarak, Ekrem İmamoğlu'nun otel kameralarını kapattırması, beraberinde birçok soru işaretini getirmiş ve yolsuzluk iddialarının yeniden gündeme gelmesine neden olmuştur. Bu durum, İmamoğlu'nun siyasi geleceği açısından önemli sonuçlar doğurabilir. Kamuoyu, bu olayın aydınlatılmasını ve gerçeklerin ortaya çıkarılmasını beklemektedir.