İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında başlatılan casusluk soruşturması, siyaset arenasında büyük yankı uyandırdı. CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal, soruşturmaya sert tepki göstererek, "Millet iradesine saldırı" olarak nitelendirdi.

CHP'den Sert Eleştiriler

Mahmut Tanal, yaptığı açıklamada soruşturmanın hukuka ve vicdana sığmadığını belirterek, "Bu operasyon ne hukuka dayanır, ne vicdana sığar. Kurgulanmış iddialarla seçim sonucu tartışmaya açmak milletin iradesini hiçe saymaktır. Halkın oylarıyla seçilmiş belediye başkanını hedef almak anayasanın temeline saldırıdır" ifadelerini kullandı. Tanal, soruşturmanın 2019 yerel seçimlerinde yaşananlara benzediğini ve aynı senaryoların tekrarlandığını savundu.

2019 Seçim Senaryoları mı Tekrarlanıyor?

CHP'li vekil, 2019 yerel seçimlerinde yaşanan tartışmalara gönderme yaparak, "Bir kez daha aynı senaryoları devreye sokuyorlar. 2019 seçimlerinde halkın iradesiyle kazanılan İstanbul'u masa başı senaryolarla gölgelemek istiyorlar" dedi. Tanal, Ekrem İmamoğlu'nun seçim zaferinin milletin demokrasi nöbetiyle kazanıldığını vurguladı.

Soruşturmanın Kapsamı Genişliyor

Soruşturma sadece İmamoğlu ile sınırlı kalmadı. Tele 1 televizyonunun Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ da aynı soruşturma kapsamında gözaltına alındı. Ayrıca, İmamoğlu'nun kampanya direktörü Necati Özkan hakkında da soruşturma başlatıldığı bildirildi. Bu gelişmeler, soruşturmanın kapsamının giderek genişlediğini gösteriyor.

Tanal açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

"Bu siyasetin alanına müdahaledir. Bu bağımsız yargı değil, siyasi mühendisliktir. Halkın seçme ve seçilme hakkına gölge düşüren bir girişimdir. Bu demokrasiye saldırıdır."

Tanal ayrıca gazeteci Merdan Yanardağ'ın gözaltına alınmasına da tepki göstererek, "Bir ülkede gazeteciler sabaha karşı gözaltına alınıyorsa o ülkede adalet terazisi çoktan bozulmuştur" dedi.

• Soruşturma siyasi bir müdahale mi?
• Demokrasiye bir saldırı mı?
• Hukuk ve vicdanla bağdaşıyor mu?

Soruşturmanın siyasi arenadaki yankıları ve kamuoyundaki tepkileri devam ederken, sürecin nasıl ilerleyeceği merakla bekleniyor. Bu tür gelişmelerin, Türkiye'deki siyasi iklimi daha da gerginleştirebileceği ve kutuplaşmayı artırabileceği öngörülüyor.