Suriye'de eski Devlet Başkanı Beşar Esed'ın babası Hafız Esad'a ait mezarın, kimliği henüz belirlenemeyen kişilerce açıldığı ve kemiklerin çalındığı iddiası ülke gündemine bomba gibi düştü. Sosyal medyada hızla yayılan görüntüler, olayın vahametini gözler önüne seriyor. Peki, bu iddia ne kadar doğru? İşte detaylar...
Hafız Esad'ın Mezarı Neden Açıldı?
İddialara göre, 8 Aralık'ta ülkeyi terk eden Beşar Esed'ın ardından, Lazkiye kırsalındaki Kardaha ilçesinde bulunan Hafız Esad'ın mezarı kimliği belirsiz şahıslar tarafından açıldı. Sosyal medyada yayılan görüntülerde, mezarın tamamen boş olduğu dikkat çekiyor. Bu durum, akıllara "Kemikler çalındı mı?" sorusunu getiriyor. Olayın arkasındaki nedenler henüz netlik kazanmazken, çeşitli spekülasyonlar dolaşıyor. Bazı kaynaklar, olayın siyasi bir mesaj taşıdığını iddia ederken, bazıları ise tamamen bir vandallık eylemi olduğunu savunuyor.
Mezara Daha Önce de Saldırı Olmuştu!
Esad ailesinin 53 yıllık yönetiminin sona ermesinden sonra, 2000 yılında vefat eden Hafız Esad'ın mezarı 13 Aralık'ta ateşe verilerek tahrip edilmişti. Bu durum, mezarın güvenliği konusundaki soru işaretlerini daha da artırıyor. Peki, bu saldırıların amacı ne? Neden Hafız Esad'ın mezarı hedef alınıyor? Bu soruların cevapları, Suriye'deki siyasi ve sosyal dinamiklerin daha iyi anlaşılması açısından büyük önem taşıyor.
Hafız Esad Kimdi?
Hafız Esad, Suriye'nin eski devlet başkanıdır. 1971'den 2000'deki ölümüne kadar ülkeyi yönetmiştir. 10 Haziran 2000 tarihinde 70 yaşında kalp krizi geçirerek hayatını kaybeden Hafız Esad’ın ölümünün ardından, yerine oğlu Beşar Esad geçmiştir. Onun dönemi, Suriye'de siyasi ve ekonomik istikrarın sağlandığı bir dönem olarak kabul edilirken, aynı zamanda insan hakları ihlalleri ve otoriter yönetim eleştirileriyle de anılmaktadır.
- 1971-2000 yılları arasında Suriye Devlet Başkanlığı yaptı.
- Baas Partisi'nin lideriydi.
- Oğlu Beşar Esad, ölümünden sonra yerine geçti.
Hafız Esad'ın mezarının açılması ve kemiklerinin çalındığı iddiası, Suriye'deki karmaşık siyasi ve sosyal durumun bir yansıması olarak değerlendirilebilir. Olayın tam olarak aydınlatılması ve sorumluların bulunması, Suriye halkının adalete olan inancını yeniden tesis etmek açısından büyük önem taşıyor. Bu tür olaylar, sadece bir mezara değil, aynı zamanda bir ülkenin tarihine ve değerlerine yapılan bir saldırı olarak da görülmelidir.