Gazze'de kanser hastaları için durum her geçen gün daha da kötüleşiyor. İsrail'in aralıksız saldırıları ve uyguladığı ambargo, zaten zor durumda olan 11 bin kanser hastasının yaşam mücadelesini daha da zorlaştırıyor. Sağlık kuruluşlarının hedef alınması, ilaç ve tıbbi malzeme eksikliği, hastaların durumunu kritik bir noktaya taşıyor.

Gazze'de Sağlık Sistemi Çöküyor

İsrail'in Gazze Şeridi'ni kuzey-güney hattından ikiye bölen Netzarim Koridoru üzerindeki Filistin-Türkiye Dostluk Hastanesi'ni havaya uçurmasıyla başlayan süreç, diğer sağlık kuruluşlarının da tahliye edilmesiyle devam etti. Kanser hastaları, tedavi olabilmek için sürekli farklı hastanelere gitmek zorunda kalıyor. Ancak hastanelerin yetersizliği ve ilaç eksikliği, hastaların umutlarını her geçen gün azaltıyor.

Gazze Kanser Merkezi Direktörü Muhammed Ebu Neda, kanser hastalarının hem savaşın hem de kanserin kurbanı olduğunu belirtiyor. Ebu Neda'nın açıklamalarına göre, Gazze'de kanser hastalarına hizmet veren tek hastane olan Filistin-Türkiye Dostluk Hastanesi'nin yıkılmasının ardından hastalar, güneydeki diğer hastanelere yönelmek zorunda kaldı. Ancak bu hastanelerin de yetersiz olması, hastaların tedavi imkanlarını kısıtlıyor.

Ebu Neda, şu ifadeleri kullanıyor: "Kanser hastaları hem ilaç sıkıntısı çekiyor hem de psikolojik sorunlar yaşıyor. Çoğu çadırlarda yaşıyor, gıda ve temiz içme suyu bulmakta zorlanıyor. Bu faktörlerin hepsi hastalarımızı etkiliyor."

Gazze'deki kanser hastalarının yaşadığı zorluklar şu şekilde özetlenebilir:

• İlaç ve tıbbi malzeme eksikliği
• Sağlık kuruluşlarının hedef alınması
• Temiz su ve gıda sıkıntısı
• Psikolojik travma
• Erken teşhis ve tedavi imkanlarının kısıtlı olması

Hastaların Feryadı Yükseliyor

Gazze'de kemoterapi gören kanser hastası Hiba Ahmed, hastanenin boşaltılması nedeniyle tedavisinin yarım kaldığını söylüyor. Ahmed, kemoterapi sonrası iyi beslenmeleri gerektiğini ancak Gazze'de yiyecek ve içecek olmadığını dile getiriyor. Kanser hastalarının tıbbi bakım ve kişisel temizliğinin çok önemli olduğunu vurgulayan Ahmed, "Çok sürmez ölürüm." diyerek umutsuzluğunu dile getiriyor.

Bir diğer kanser hastası Muhammed Ebu Asi ise sürekli göç etmek zorunda kaldıklarını ve yürümeye bile mecalleri kalmadığını belirtiyor. İlaç olmadığı için 3 hafta önce alması gereken kemoterapiyi ancak alabildiğini kaydeden Ebu Asi, "Artık son raddeye gelmiş durumdayım. İlaç yok, ağrı kesici bile yok." şeklinde konuşuyor.

Abir eş-Şair isimli bir başka hasta da savaştan ve çadırlarda yaşamaktan yorulduklarını ifade ediyor.

Bu feryatlar, Gazze'deki kanser hastalarının yaşadığı acıları ve umutsuzluğu gözler önüne seriyor.

Umut Tükeniyor mu?

Gazze'de kanser hastalarının durumu her geçen gün daha da kötüleşiyor. İlaç eksikliği, sağlık kuruluşlarının hedef alınması ve yaşam koşullarının zorluğu, hastaların yaşam mücadelesini daha da zorlaştırıyor. Uluslararası toplumun sessizliği ise bu durumu daha da vahim hale getiriyor.

Gazze'deki kanser hastalarının yaşadığı bu insanlık dramına son vermek için acil önlemler alınması gerekiyor. İlaç ve tıbbi malzeme yardımı, sağlık kuruluşlarının korunması ve insani yardım koridorlarının açılması, bu insanların yaşam umutlarını yeniden yeşertebilir.