Mümtaz'er Türköne, AKP iktidarının ekonomik temellerinin sarsıldığını ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın elindeki en büyük gücün yargı olduğunu belirtti. Türköne'ye göre, Erdoğan'ın önünde iki seçenek bulunuyor: ani bir erken seçim kararı almak veya parlamenter sisteme geçiş konusunda uzlaşma yolları aramak. Bu iki seçenek, Türkiye'nin geleceği açısından büyük önem taşıyor.

Erdoğan'ın Olası Hamleleri

AKP iktidarının son dönemlerde yaşadığı ekonomik zorluklar, siyasi arenada da yankı uyandırıyor. Mümtaz'er Türköne, bu durumun Erdoğan'ı kritik bir karar aşamasına getirdiğini ifade ediyor. Türköne'ye göre, Erdoğan'ın önündeki seçenekler şu şekilde:

• Erken Seçim: Ekonomik sıkıntıların daha da derinleşmesini engellemek ve halkın desteğini yeniden kazanmak amacıyla ani bir erken seçim kararı alınabilir. Bu durumda, Erdoğan ve AKP, seçim kampanyası boyunca yargı gücünü kullanarak avantaj elde etmeye çalışabilir.
• Parlamenter Sisteme Geçiş: Muhalefet partileriyle uzlaşma yoluna gidilerek parlamenter sisteme geçiş süreci başlatılabilir. Bu seçenek, siyasi istikrarı sağlama ve toplumsal uzlaşıyı güçlendirme potansiyeli taşıyor.

Erdoğan'ın hangi yolu seçeceği, Türkiye'nin siyasi geleceğini doğrudan etkileyecek. Kararın, ülkenin ekonomik durumu, toplumsal beklentiler ve siyasi dengeler göz önünde bulundurularak verilmesi bekleniyor.

Ekonomik Temellerin Sarsılması ve Yargı Gücü

Mümtaz'er Türköne'nin analizine göre, AKP iktidarının ekonomik temelleri ciddi şekilde sarsılmış durumda. Enflasyonun yükselmesi, işsizliğin artması ve alım gücünün düşmesi gibi faktörler, halkın memnuniyetsizliğini artırıyor. Bu durum, Erdoğan'ı daha da köşeye sıkıştırıyor.

Türköne, Erdoğan'ın elindeki tek gücün yargı olduğunu vurguluyor. Yargı, siyasi rakipleri baskı altına almak, muhalif sesleri susturmak ve seçimlerde avantaj elde etmek için kullanılabilir. Ancak, yargının bu şekilde kullanılması, hukuk devletine olan güveni zedeleyebilir ve toplumsal kutuplaşmayı derinleştirebilir.

Türkiye'nin Geleceği İçin Kritik Karar

Erdoğan'ın önündeki iki seçenek, Türkiye'nin geleceği için hayati önem taşıyor. Erken seçim kararı alınması durumunda, siyasi belirsizlik ve kutuplaşma devam edebilir. Parlamenter sisteme geçiş ise, siyasi istikrarı sağlama ve toplumsal uzlaşıyı güçlendirme potansiyeli sunuyor. Ancak, bu seçeneğin hayata geçirilmesi için tüm siyasi aktörlerin işbirliği yapması gerekiyor.

Sonuç olarak, Erdoğan'ın vereceği karar, Türkiye'nin siyasi ve ekonomik geleceğini şekillendirecek. Ülkenin refahı ve istikrarı için en doğru kararın verilmesi, tüm toplumun ortak beklentisi.