İstanbul'da yaşanan deprem felaketinin ardından bazı fırsatçıların afet ürünlerindeki fiyatları fahiş şekilde artırması büyük tepki çekti. Özellikle çadır, düdük, el feneri gibi hayati öneme sahip ürünlerin fiyatlarının üçe katlanması, depremzedelerin mağduriyetini daha da artırdı.
Deprem Sonrası Fırsatçılık: Vicdan Nerede?
Depremin yarattığı panik ve belirsizlik ortamını fırsat bilen bazı satıcılar, afet sonrası ihtiyaç duyulan ürünlerin fiyatlarını astronomik seviyelere yükseltti. Çadır fiyatlarının normalde 500 TL civarında seyretmesine rağmen, deprem sonrası 1500 TL'ye kadar çıktığı görüldü. Aynı şekilde, düdük ve el feneri gibi küçük ama önemli ürünlerin fiyatları da %200'e varan oranlarda arttı.
Vatandaşlar, bu duruma sosyal medya üzerinden büyük tepki gösterdi. Fırsatçıların vicdansızlığına dikkat çeken birçok kullanıcı, yetkilileri göreve çağırarak bu tür uygulamaların önüne geçilmesini istedi. Bir kullanıcı Twitter'da şunları yazdı: "Deprem olmuş, insanlar can derdinde. Bunların düşündüğü tek şey para kazanmak. Yazıklar olsun!"
Vatandaş Ne Yapmalı? Alternatif Çözümler
Fahiş fiyatlarla karşılaşan vatandaşlar, öncelikle alternatif çözümler aramalı. İşte yapılabilecekler:
- Fiyat araştırması yapın: Farklı satıcılardan fiyat alarak en uygun seçeneği değerlendirin.
- İkinci el ürünlere göz atın: Güvenilir platformlardan ikinci el çadır ve diğer malzemeleri temin edebilirsiniz.
- Yardım kuruluşlarına başvurun: Belediyeler ve sivil toplum kuruluşları, depremzedelere ücretsiz malzeme yardımı yapmaktadır.
- Birlikte hareket edin: Komşularınızla veya arkadaşlarınızla birlikte ihtiyaçlarınızı karşılayarak maliyetleri düşürebilirsiniz.
Yetkililer Harekete Geçmeli
Deprem gibi olağanüstü durumlarda fırsatçılık yapanlara karşı caydırıcı cezalar uygulanmalı. Ticaret Bakanlığı ve ilgili kurumlar, denetimleri sıklaştırarak fahiş fiyat uygulayanları tespit etmeli ve gerekli yasal işlemleri başlatmalı. Ayrıca, depremzedelere yönelik yardım kampanyaları düzenlenerek temel ihtiyaç malzemelerinin ücretsiz dağıtımı sağlanmalı. Bu zor günlerde dayanışma içinde olmak, yaraları sarmak için en önemli adımdır.
