26 Nisan 2025 Cumartesi

Cumartesi Anneleri'nden Kayıp Kadir Keremoğlu İçin Adalet Çağrısı!

Cumartesi Anneleri/İnsanları, gözaltında kaybedilişinin 30. yılında Kadir Keremoğlu için bir kez daha adalet arayışına girdi. Ellerinde karanfiller ve gözaltında kaybedilen yakınlarının fotoğraflarıyla Galatasaray Meydanı'nda toplanan Cumartesi Anneleri/İnsanları'na, İstanbul Baro Başkanı İbrahim Kaboğlu ve yöneticileri de destek verdi. Ağustos 2018'den beri polis bariyerleriyle kapatılan meydanda, kayıp yakınlarının akıbeti sorulmaya ve faillerin yargılanması talebi dile getirilmeye devam etti. Bu haftaki eylemde, 14 Nisan 1995'te Van'da JİTEM tarafından kaçırılarak kaybedilen Kadir Keremoğlu için adalet haykırıldı.

Kadir Keremoğlu'nun Kayıp Hikayesi

İnsan Hakları Derneği üyesi Jiyan Tosun, eylemde Kadir Keremoğlu'nun yürek burkan hikayesini anlattı. 75 yaşındaki Yüksekovalı iş insanı Kadir Keremoğlu'nun, 10 Temmuz 1994'te JİTEM mensupları tarafından "ölüm listesinde isminiz var" denilerek haraç istenmesiyle başlayan karanlık süreç, Keremoğlu ailesinin hayatını kabusa çevirdi. Ailenin savcılık ve polisle işbirliği yaparak suçüstü yapılması sonucu JİTEM mensubu Alaattin Kanat'ın da aralarında bulunduğu dört kişi tutuklandı. Ancak bu olay, Keremoğlu ailesini JİTEM bağlantılı bir çetenin hedefi haline getirdi.

14 Nisan 1995'te, geçirdiği beyin kanaması sonucu yürüme zorluğu çeken Kadir Keremoğlu, Van Merkez'de yaptırdığı Keremoğlu Camii'ne namaz kılmaya gitti. İşte o gün, 01 EA 600 plakalı Beyaz Toros'la kaçırıldı. Görgü tanıklarına göre, kaçıranlar arasında JİTEM bağlantılı Şehmus Durak da vardı ve iki araç daha bu operasyona eşlik ediyordu. Aile, araştırmaları sonucunda babalarının kaçırıldıktan sonra Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım'a teslim edildiğini ve önce Van JİTEM merkezine, ardından da Van Jandarma Alay Komutanlığı'na götürüldüğünü öğrendi.

22 Nisan 1995'te aileyle görüşen ve kendisini özel harp dairesi mensubu olarak tanıtan bir kişi, "Babanızı bırakmak için 750 bin Mark istiyoruz" dedi. Aile, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar ile görüştü. Ancak bu görüşmeden hemen sonra aynı kişi aileyi arayarak "Babanızı ölmüş bilin" dedi. Şehmus Durak'ın eşi, vicdan azabı çektiğini söyleyerek aile ile temasa geçti ve Keremoğlu'nun evlerinde Yeşil tarafından infaz edildiğini, olaya kendisinin ve kayınvalidesinin tanık olduğunu anlattı. Bu itirafın ses kaydı da alındı.

Adalet Arayışı Sonuçsuz Kaldı

Aile, emniyet, adli ve askeri makamlara başvurmasına rağmen bir sonuç alamadı. Diyarbakır, Hakkâri ve Van adliyeleri arasında gidip gelen dosyada, Kadir Keremoğlu'nun akıbetinin açığa çıkarılmasını ve sorumluların cezalandırılmasını sağlayacak nitelikte bir yargılama faaliyeti yürütülmedi. Jiyan Tosun, Keremoğlu'nun kaybedilişinin 30. yılında adalet taleplerini yineledi. Keremoğlu'nun mezar yerinin açıklanmasını ve onu kaybedenler üzerindeki cezasızlık zırhının kaldırılmasını istedi. "Adalet sağlansın" çağrısında bulundu.

Cumartesi Anneleri'nin Mücadelesi Devam Ediyor

Cumartesi Anneleri/İnsanları'nın adalet arayışı, Türkiye'nin yakın tarihine damga vuran faili meçhul cinayetler ve gözaltında kayıpların sembolü haline geldi. Yıllardır süren bu mücadele, kayıp yakınlarının acısını dindirmek ve sorumluların yargılanmasını sağlamak amacıyla devam ediyor. Kadir Keremoğlu'nun hikayesi, Türkiye'de yaşanan insan hakları ihlallerinin ve cezasızlığın acı bir örneği olarak hafızalarda yerini koruyor.

Cumartesi Anneleri'nin kararlılığı ve adalet talebi, Türkiye'nin geçmişiyle yüzleşmesi ve insan haklarına saygılı bir hukuk devleti olma yolunda önemli bir adım olarak görülüyor. Kadir Keremoğlu ve diğer kayıp yakınları için adalet sağlanana kadar bu mücadele devam edecek.

İlgili Haberler