İstanbul Kadıköy'de yaşanan üzücü olay, 15 yaşındaki Ahmet Mattia Minguzzi'nin ölümüyle sonuçlandı. Dava süreci devam ederken, Sosyoloji Mezunları Derneği Başkanı Özgür Aktükün, bu olayın sadece bireysel bir suç olmadığını, toplumun bir yansıması olduğunu vurguluyor. Çocukların hem mağdur hem de fail olduğu bir toplumda, asıl sorunun görünmeyeni görmekte yattığını belirtiyor.
Çocuklar Neden Suça Sürükleniyor?
Aktükün, çocukların suça sürüklenmesini bireysel bir sapma olarak değil, sistematik bir sonuç olarak değerlendiriyor. Eğitimden sağlığa, aile içi şiddetten ekonomik yoksunluklara kadar birçok alanda sistemin kendisi çocukları yalnızlaştırıyor. Bu durumun önüne geçmek içinse yapılması gereken çok şey var. İşte Aktükün'ün dikkat çektiği bazı noktalar:
- Eğitim Olanakları: Çocukların eşit ve kaliteli eğitim alması sağlanmalı.
- Sağlıklı Yaşam Hakkı: Her çocuğun sağlıklı bir yaşam sürmesi için gerekli imkanlar sunulmalı.
- Psikolojik Destek: Travma yaşamış veya risk altında olan çocuklara psikolojik destek sağlanmalı.
Aktükün'e göre, suça karışan çocuklar da mağdurdur. Onlar, eşitsiz ve adaletsiz toplumsal koşulların ürünüdür. Bu nedenle, onları sadece cezalandırmak sorunu çözmek yerine, düzenin yarattığı enkazı halının altına süpürmektir.
Toplumsal Sorumluluk: Kim Sınıfta Kaldı?
Özgür Aktükün'e göre sorumluluk sadece bireylerde değil, sistemin tüm bileşenlerinde. Medyadan aileye, devletten topluma kadar herkesin sorumluluğu var. İşte Aktükün'ün eleştirileri:
- Medya: Şiddeti estetize eden, empatiyi körelten bir dil kullanılıyor.
- Aile: Çocuklar en çok zarar gördükleri yeri 'yuva' olarak tanıyor. İhmal ve istismar vakalarının ilk kaynağı aile.
- Devlet: Çocuk koruma odaklı kamu kurumları büyük ölçüde tasfiye edildi. Geriye korumasız çocuklar, yetersiz yargı ve medyatik linç kaldı.
Aktükün, toplumsal düzenin çocukları koruyacak mekanizmalarının bilinçli şekilde zayıflatıldığını savunuyor. "Çocuklar bizim geleceğimiz değil; şimdimizdir. Onları bugün korumadıkça yarının suçlarına zemin hazırlıyoruz" diyor.
Onarıcı Adalet: Çözümün Anahtarı mı?
Aktükün, Ahmet için adaletin sağlanmasını tüm kalbiyle istediğini ancak bunun ceza ile sınırlı kalmaması gerektiğini vurguluyor. Ona göre, "Adalet herkes için onarıcı olmak zorunda. Ceza miktarını artırmak, suçun oluşmasına neden olan koşulları ortadan kaldırmaz. Asıl mesele; bu çocukları fail kılan toplumsal nedenleri dönüştürmektir." Onarıcı adalet, suçun mağdurları, failleri ve toplumu bir araya getirerek, zararın onarılmasına ve ilişkilerin yeniden kurulmasına odaklanır. Bu yaklaşım, çocuk suçluluğuyla mücadelede daha etkili bir çözüm olabilir.
Ahmet Mattia Minguzzi davası 8 Mayıs'a ertelenirken, bu olay toplum olarak kendimize ayna tutmamız ve çocuklarımızın geleceği için daha iyi bir dünya inşa etmemiz için bir fırsat sunuyor. Unutmayalım ki, çocuklarımız sadece geleceğimiz değil, aynı zamanda şimdiki zamanımızdır.