Türkiye'de doğal afetler sonrası Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) rolü sık sık tartışma konusu oluyor. Özellikle 6 Şubat depremlerinde TSK'nın sahada yeterince etkin olmaması eleştirilere neden olmuştu. Emekli Tümgeneral Rafet Kılıç, bu tartışmalara yeni bir boyut kazandırarak, doğal afetlerde askere görev verilmemesinin ardında "darbe paranoyası" olduğunu iddia etti.
Darbe Paranoyası mı Etkili?
Emekli Tümgeneral Rafet Kılıç, doğal afetlere müdahale konusunda TSK'nın etkin bir şekilde kullanılmamasının nedenini "darbe paranoyası" olarak açıklıyor. Kılıç, bu durumun kabul edilemez olduğunu vurgulayarak, "Doğal afetlere müdahale konusu, darbe paranoyasına kurban edilebilecek bir mesele değildir" şeklinde konuştu.
Bu iddia, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Zira TSK, geçmişte doğal afetlerde önemli roller üstlenmiş ve halkın güvenini kazanmıştı. Ancak son yıllarda, özellikle 15 Temmuz darbe girişiminin ardından, TSK'nın yetkileri kısıtlanmış ve bazı görevleri sivil kurumlara devredilmişti.
TSK'nın Rolü Ne Olmalı?
Doğal afetlerde TSK'nın rolü, uzmanlar ve kamuoyu tarafından farklı şekillerde değerlendiriliyor. Bazılarına göre, TSK'nın lojistik gücü, arama kurtarma yetenekleri ve disiplinli yapısı, afetlerde hayati öneme sahip. Diğerleri ise, TSK'nın asli görevinin ülkenin savunması olduğunu ve doğal afetlere müdahalenin sivil kurumların sorumluluğunda olması gerektiğini savunuyor.
Bu tartışmalar sürerken, Türkiye'nin deprem kuşağında yer aldığı ve sık sık doğal afetlerle karşılaştığı gerçeği unutulmamalı. Bu nedenle, doğal afetlere hazırlık konusunda tüm kurumların işbirliği yapması ve etkin bir koordinasyon sağlanması büyük önem taşıyor.
- Lojistik Destek: TSK, afet bölgelerine hızlı bir şekilde malzeme ve personel ulaştırabilir.
- Arama Kurtarma: TSK'nın özel eğitimli arama kurtarma ekipleri, enkaz altında kalan insanları kurtarabilir.
- Güvenlik: TSK, afet bölgelerinde güvenliği sağlayarak yağma ve diğer suçların önüne geçebilir.
Sonuç
Emekli Tümgeneral Rafet Kılıç'ın "darbe paranoyası" iddiası, doğal afetlerde TSK'nın rolü konusundaki tartışmaları yeniden alevlendirdi. Bu iddia, TSK'nın yetkilerinin kısıtlanmasının ve bazı görevlerinin sivil kurumlara devredilmesinin ardındaki nedenleri sorgulamamıza yol açıyor. Türkiye'nin doğal afetlere karşı daha dirençli hale gelmesi için, tüm kurumların işbirliği yapması ve etkin bir koordinasyon mekanizması oluşturulması gerekiyor. Aksi takdirde, gelecekte yaşanacak afetlerde daha büyük kayıplar verilmesi kaçınılmaz olabilir. Unutulmamalıdır ki, doğal afetler siyasi çekişmelerin veya paranoyaların üstünde tutulması gereken bir insanlık meselesidir.