ABD yönetimi, Washington'da yaşanan Ulusal Muhafızlara yönelik saldırının ardından şok bir karar alarak tüm iltica başvurularının değerlendirilmesini durdurdu. Bu beklenmedik adım, göçmenler arasında büyük bir belirsizliğe yol açarken, ABD'nin göçmen politikalarında önemli bir değişikliğe işaret ediyor.

İltica Başvuruları Neden Durduruldu?

ABD Vatandaşlık ve Göçmenlik Hizmetleri (USCIS) Direktörü Joseph Edlow, yaptığı açıklamada, "USCIS, her bir yabancının en üst düzeyde incelenip izlendiğinden emin olana kadar tüm iltica taleplerine yönelik kararları askıya almıştır. Amerikan halkının güvenliği önce gelir" ifadelerini kullandı. Bu açıklama, güvenlik endişelerinin iltica başvurularının durdurulmasında önemli bir rol oynadığını gösteriyor.

26 Kasım'da Beyaz Saray yakınlarında meydana gelen ve iki Ulusal Muhafız askerinin yaralanmasına neden olan saldırı, bu kararın alınmasında tetikleyici bir faktör oldu. Saldırının ardından ABD Dışişleri Bakanlığı da Afganistan pasaportu sahiplerine vize vermeyi askıya almıştı. Bu durum, ABD'nin göçmen politikalarını daha da sıkılaştırma eğiliminde olduğunu ortaya koyuyor.

Saldırganın Kimliği ve Olayın Detayları

Washington Polis Departmanı, saldırının 26 Kasım'da yerel saatle 14.15 sularında meydana geldiğini ve şüphelinin yakalandığını bildirmişti. Federal Soruşturma Bürosu (FBI) Direktörü Kash Patel, saldırganın tek kişi olduğunu ve gözaltına alındığını açıklamıştı. Saldırganın kimliği ise 29 yaşındaki Afganistan uyruklu Rahmanullah Lakanwal olarak belirlendi.

Columbia Bölgesi Savcısı Jeanine Pirro, Lakanwal'ın, saldırıda hedef aldığı Ulusal Muhafızlardan Sarah Beckstrom'un hayatını kaybetmesi nedeniyle birinci derece cinayetle suçlanacağını belirtti. Bu üzücü olay, ABD'de göçmenlere yönelik bakış açısını daha da karmaşık hale getirebilir.

Kararın Olası Sonuçları

ABD'nin iltica başvurularını durdurma kararı, binlerce göçmenin hayatını doğrudan etkileyecek. Başvuruları değerlendirme aşamasında olan veya yeni başvuru yapmayı planlayan göçmenler, büyük bir belirsizlikle karşı karşıya kalacak. Bu durum, özellikle savaş, zulüm veya doğal afet gibi nedenlerle ülkelerini terk etmek zorunda kalan insanlar için ciddi sorunlara yol açabilir.

Öte yandan, bu kararın ABD'nin uluslararası imajı üzerinde de olumsuz etkileri olabilir. İnsan hakları örgütleri ve uluslararası kuruluşlar, ABD'nin bu adımını eleştirebilir ve göçmen haklarına saygı göstermeye çağırma çağrısında bulunabilir.

• Başvurusu bekleyen göçmenler için belirsizlik
• Uluslararası tepkiler ve eleştiriler
• Göçmen hakları savunucularının endişeleri

ABD'nin bu kararı, göçmen politikaları ve güvenlik arasındaki hassas dengeyi bir kez daha gündeme getiriyor. İlerleyen günlerde bu kararın nasıl uygulanacağı ve göçmenler üzerindeki etkileri yakından takip edilecek.